Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MUTLAKA OKU.. DELİNİN ADAMA VERDİĞİİBRETLİK CEVAP :DAdamın birisi

MUTLAKA OKU.. DELİNİN ADAMA VERDİĞİİBRETLİK CEVAP :DAdamın birisinin, arabasının lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.Adam ... MUSTAFA ÇÖRDÜK · 17 MAYIS 2016 SALI MUTLAKA OKU.. DELİNİN ADAMA VERDİĞİİBRETLİK CEVAP :DAdamın birisinin, arabasının lastiği tam tımarhanenin önünde patlar.Adam arabayı kenara zor yanaştırır.Sonraki işlem malum.. Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker.Ama söktüğü 4 adet bijon, yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer.Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünmüyor bile.Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz kaldırıma çöker.Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir;- Ula salak! Sen ne yapıyorsun orda öyle?- Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm.- Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar.Hepsi 3 bijonlu olsun. Seni, lastikçiyekadar idare eder.Adam hemen denileni yapar. Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir:- Senin ne işin va

Sessiz bir gece, yorgun adımlarım Hiç haberi yok gibi, ıslak kaldırımların

SENİN HAKKINDA Sessiz bir gece, yorgun adımlarım Hiç haberi yok gibi, ıslak kaldırımların Kimse görmüyor mu? Kimse duymuyor mu? Durup önünde kalbinin, kimse durdurmuyor mu? Herkes gider mi? Herkes gider mi? Söyle bana küçük adam, her şey biter mi? Çok erken değil mi? Erken değil mi? Söyle bana küçük adam, herkes gider mi? Elinde cennetin kayıp haritası Kalbinde hazineler, yüzünde anahtarı Kimse görmüyor, kimse bilmiyor Ve sen hâlâ üşüyorsun.. Herkes gider mi? Herkes gider mi? Söyle bana küçük adam, her şey biter mi? Çok erken değil mi? Erken değil mi? Söyle bana küçük adam, herkes gider mi? Hâlâ yalnız mısın? Sadece özgür. Peki mutsuz? Sadece alışmış. Peki ya aşık? Sadece eksik. Peki ya sen? Hâlâ bekliyor musun? Beklemek, şimdi hiç duymayan birine, Dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız. Peki ya umut? Umut, şimdi hiç görmeyen birine, Gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız. Herkes gider mi? Herkes gider mi? Söyle bana küçük adam, söyle bana küçük adam Çok erken d

Yok Böyle Bir Kaynana

Yok Böyle Bir Kaynana Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi. Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında ço k şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar… Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu fark ettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi. Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları ise biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra, yaşlı kadına: "Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum. Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence ya hastasın ya da bir bildiğin var

Herşey Duayla Başlar

Herşey Duayla Başlar Bir gün çok fakir giyimli bir kadın yüzünde bir hüzünle manava girer.Dükkan sahibine mahcup bir şekilde yaklaşır. Kocasının çok hasta olduğunu,çalışamaz duruma düştüğünü ve yedi çocuğ u ile birlikte aç kaldıklarını ve yiyeceğe ihtiyaçları olduğunu söyler. Manav ona ters bir şekilde bakarak derhal dükkanını terk etmesini ister.Kadın ailesinin ihtiyaçlarını düşünerek Lütfen efendim der’ paramız olur olmaz getirip ödeyeceğim’. Manav:Kendisine bir kredi açamıcağını çünkü onun eski müşterisi olmadığını, kendisinde bir hesabının bulunmadığını söyler. O sırada dükkanın dışında bekleyen bir müşteri ikisinin arasında devam eden bu konuşmayı dinlemektedir. İçeriye girerek manava yaklaşır ve ‘ben o kadının almak istediklerine kefilim der’. Ailesinin ihtiyacı olan şeyleri ona ver’. Bunun üzerine manav çok isteksiz bir şekilde kadına döner ve ‘bir alışveriş listen var mıydı?diye sorar. Kadın evet efendim der.’ Tamam ‘der manav şimdi onu şu terazinin kefesine koy onun ağırlı

“Kısa film nasıl çekilir?”

Date: 25 Mayıs 2015 Author: Sinema Kütüphanesi 2 Yorumlar       2 Votes “Kısa film nasıl çekilir?” sorusuna cevap vermek pek kolay değil çünkü filmin kısa olması kolayca yapılacağı anlamına gelmiyor maalesef. Kısa film herşeyden önce emek ve iyi bir ekip ister. “Bir kısa film nasıl çekilir?” sorusuna yaşanarak tecrübe edilmiş derslerden kısa cümleler ve yazdığımız diğer makaleler: Senaryo Senaryo aşaması çok önemli, mutlaka bir bilene danışın. Senaryonuzdaki fikrin ne kadar güzel olduğuna dair onay almak yerine gerçekçi eleştirilerin peşinden koşun;  kızmayın, darılmayın, bozulmayın. Senaryonuza dünyanın yeni harikasını bulmuş gibi yaklaşmayın, özellikle  işin ehli kişilerden gelen eleştirileri kulak ardı etmeyin. Storyboard çizerseniz çok iyi olur. Ekip Kendinize bir ekip kurun. Arkadaşla, eş dostla değil gönüllü profesyonel oyuncularla çalışın, iyi bir senaryo ve ekibe asla hayır demezler. Kısa Filminizde Profesyonel Bir Oyuncuyla Çalışmak İçin… Görüntü yönetmeni,

kısa flim

Facebook'da beğen Twitter'da takip et Ana Sayfa Galeri Video Yazarlar Kitap Portre Röportaj OyunAileEgitimKültürTeknolojiYaşamSporSağlıkDünyaSinemaİnançGüncelMüzikKariyerEkonomiMizahRamazan İl il KYK yurtları Burs Veren Vakıf ve Kurumlar 2015-2016 Türkiye'deki tüm özel yurtların listesi Hangi üniversite ne kadar burs veriyor? İstanbul'daki ücretsiz kurslar İstanbul’daki ücretsiz spor merkezleri SİNEMAFilmler Kısa film nasıl çekilir? Kısa film nasıl çekilir? Kısa film nasıl çekilir merak ediyor musunuz? SİNEMA. 1 Haziran 2012 Cuma 09:59 PaylaşYazdır Pdf İndir Kameraların fiyatlarının ucuzlaması, bilgisayarlı kurgunun ulaşılabilir bir fiyata inmesi hatta bazı programların bedava olması kısa filmi yaygın hale getirdi. Kısa film adı üzerinde süreleri kısa olan filmler demektir. Ortalama süreleri 30 dakikaya kadar iner. Burada anlatılmak istenenler sürenin kısıtlı olmasından dolayı uzun süreli filmlere göre daha kısa, daha belirgin olmak zorundadır. İşin ruhunda biraz da am

Hobileriniz sizi ele veriyor Hangi arkadaşın bu yazıyı severdi?

Hobileriniz sizi ele veriyor  Hangi arkadaşın bu yazıyı severdi? Bir hobi asla sadece bir hobi değildir... Özellikle de insan kaynakları açısından! Çünkü IK’cılar hobilerden yola çıkıp karakter ve yetenek değerlendirmesinde bulunurlar. İşte hobilerden çıkan ipuçları... HOBİLERİNİZ NE ANLAMA GELİYOR? Mülakatlarda hobileriniz nelerdir sorusuna birçok aday düşünmeden kitap okumak, balık tutmak, seyahat etmek gibi cevaplar verir. Oysa bütün bu hobiler kişiliğiniz hakkında ipuçları veriyor. Bu yüzden size hobileriniz sorulduğunda atıp tutmak yerine gerçekten yapmaktan hoşlandığınız işleri anlatmalısınız. En yaygın hobiler ve ne anlama geldiklerini uzmanlar sıraladı. Eğer yapmaktan hoşlandığınız şeyi iş olarak yapıyor ve bunun için size para ödeniyorsa şanslısınız. Birçok kişi yaptığı işten memnun değil. Hobileriyle kendilerini mutlu etmeye çalışıyorlar. İş görüşmelerinde de bu hobiler sık sık soruluyor. Düşünmeden, rastgele, sadece cevap vermiş olmak için bahsettiğiniz bu hobilerin

Hobilerim üzerinde çalışmalar yapmak bana farklı bir güven veriyor.

Hobilerim üzerinde çalışmalar yapmak bana farklı bir güven veriyor.Örneğin; Teniz ve voleybol oynamak,bu pateni ve kayak yapmak vs.  Resim yapmayı çok seviyorum özellikle karakalem ve yağlı boya.Beni başka boyutlara götürüyor. İngilizce öğreniyorum ve farklı dillere karşıa bir ayrı sempatim var kendimi yenilenmiş gibi hissediyorum.kitaplar en büyük hobim daha ötesi yok diye bilirim .filmleri severim ama genelde uzakdoğu sinemasını severim avrupa sinemasını da severim.Yağmurda dışarı çıkıp gezmek ... Kahve'yi severim,sevmeyeni sevmem.spor yapmayı, müzik dinlemeyi hepsini yani yaşamayı seviyorum. dil öğrenmeyi severim. ağırlık kaldırmayı severim, dövüş sporlarına bayılırım, beslenme bilimini severim,Araba kullanmayı , spor aktivitelerini , tiyatroyu , teknolojiyi , bilgisayar oyunlarını , müzik dinlemeyi , film izlemeyi , alkolsuz ve asitsiz içeçekler içmeyi .Hayvanlara yardım etmek ve beslemek beni inanılmaz derecede mutlu ediyor.Alış veriş yapmak stresimi atmama neden oluyor en mu

iş mülakatlarında sorulan, cevabını öğrendiklerimde ne yapacaklarını merak ettiğim sorudur. hobileriniz nelerdir?

iş mülakatlarında sorulan, cevabını öğrendiklerimde ne yapacaklarını merak ettiğim sorudur. hobileriniz nelerdir? ne yapacaksın, ona göre ortam mı hazırlayacaksın, nedir yani. ben türk sanat müziği ile uğraşıyorum dediğimde koro mu kuracaksın bana. yoksa taksim'e içmeye giderken yanımıza götürsek bizi eğlendirir mi hesabı mı yapıyorsun? ehem, efendim, modern insan kaynakları felsefesinde, takım çalışmasına yatkın olan insanların....laaaayn..bırakın olm bu kokuşmuş kurumsal ayaklarını. iki sene her pazartesi yaz kış demeden halısaha maçına gelen bir arkadaşımız vardı, her hafta, her pozisyonda tartışma çıkarırdı. bu adam sana gelse, düzenli olarak takım sporu yaparım dese balıklama alır mısın? kitap okumak, müzik dinlemek desem ne yapacaksın? çok mu sığ bulacaksın beni? iyi de kuantum fiziği okuyorum, hint müzikleri dinliyorum, hadi bakalım.. sana ne kardeşim hobilerimden, hobilerime mi maaş vereceksin 15.02.2010 17:52 elinherifi tipik bir soruya ilginç bir cevap verdiğimizde

Hobileriniz neler? Neyi severiz? Neyi seversiniz?

--Hayvanlara yardım etmek ve beslemek beni inanılmaz derecede mutlu ediyor. --Alış veriş yapmak stresimi atmama neden oluyor en mutlu olduğum anlardan bir tanesi. --Ailemle dışarda yememk yemekten büyük keyif alırım. --Hobilerim üzerinde çalışmalar yapmak bana farklı bir güven veriyor.Örneğin; Teniz ve voleybol oynamak,bu pateni ve kayak yapmak... --Resim yapmayı çok seviyorum özellikle karakalem ve yağlı boya.Beni başka boyutlara götürüyor. --Keman ve piano çalıyorum ruhuma işliyor adeta ve mutlu oluyorum. --İngilizce öğreniyorum ve farklı dillere karşıa bir ayrı sempatim var kendimi yenilenmiş gibi hissediyorum. --Fitness yapmayı çok seviyorum kendimi çökmüş gibi hissettiğimde tek ilacım bu. --Dans etmeyi çok seviyorum.Özellikl tango ve salsanın ayrı bir yeri var bende. --Sinemaya gitmeyi severim kendi yenilerken artısı olan bir faktör benim için. 0|1 0|0 Kahve icmeyi Alisveris yapmayi Spor yapmayi Aile piknikleri Yuzme Dans etme Muzik dinleme Sinema Hiz'i 

Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun

Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun 12/10/2014 11:12 A+ A- Her iş görüşmesinde mutlaka sarf edilen "bize biraz kendinden bahseder misin?" sorusu, aslında görüşmenin en kritik sorusudur. Bu soruya verdiğiniz cevaplara çok dikkat etmelisiniz. Eğer bir iş görüşmesindeyseniz mutlaka karşı taraf size “Bize kendinden bahset” der ve siz de ter dökmeye başlarsınız. Gerçek şu ki bu soru görüşmelerin en kritik sorusudur ve konuşmanın gidişatını belirler. Verdiğiniz cevap işe alınıp alınmamanızda çok büyük rol oynar. The Undercover Recruiter adlı internet sitesi, bu soruyu yanıtlarken dikkat etmeniz gereken 2 kuralı derledi. 1. Hayat hikâyenizden bahsetmeyin İlk kurala uymak gayet basit. Aday kişi eğer mülakata hazırlıksız gelmişse “Bize kendinden bahset” denildiğinde bütün hayat hikâyesini anlatmaya başlar. Aslında karşı taraf evcil hayvanlarınızın ad

İntizar - Sensiz Olamam

İntizar - Sensiz Olamam HER ASK KENDI MASALINI YARATTI SENI PERILERE BENI KAFDAGIN ARDINA ATTI  ÜC GÜNDÜR EVDEN CIKMADIM TELEFONLARINI ACMADIM  SENI ÜZEYIM DERKEN GITGIDE SANA BAGLANDIM  SENI ÜZEYIM DERKEN GITGIDE SANA BAGLANDIM  YANI KENDI KALBIME BIR CELME TAKTIM  SENSIZ OLAMAM YASAYAMAMKI  BIR GECE DARGIN KALSAK UYUYAMAMKI  BAKMA KIZINCA SANA GURUR YAPTIGIMA  ASK DOLANIR SENI GÖRÜNCE AYAKLARIMA  BAKMA KIZINCA SANA GURUR YAPTIGIMA  ASK DOLANIR SENI GÖRÜNCE AYAKLARIMA  SUSTUM YÜZÜM BENZIM SOLDU HERKES SENI BENDEN SORDU

Bir Babanın Evlenen Kızına Yazdığı Mektup ...

Bir Babanın Evlenen Kızına Yazdığı Mektup ... Kızım gelecek birazdan.. Çok az vaktimiz kaldı, hala ürperiyor ve korkuyorum Ya duramazsam ayaklarımın üzerinde? Ya bırakıpta kendimi ağlarsam gözünün önünde? Hayır yapamam! Bu olmamalı.. Toparlanmalıyım bir an önce, Her zamanki gibi dik durmalıyım karşısında.. Hem kızımı "erkekler ağlamaz, hele babalar hiç ağlamaz" diye inandırmıştım.. Sürdürmeliyim o koca yalanı, Kızım gelecek birazdan yanıma, Canımın yongası, yüreğimin ta şurası.. Daha şimdiden hissediyorum belimin orta yerinden kırıldığını, Çözüldüğünü dizlerimin bağını.. O gelmeden kendimi toparlamalı ve alıştırma yapmalıyım.. Onu gelinlik içinde görür görmez "prensesler gibi olmuşsun kızım" demeliyim.. Ya da yok ; "Canım yavrum, o kadar güzel olmuşsun ki seni vermekten vazgeçebilirim"demeliyim Ya da şöyle diyeyim en iyisi ; "Birisi cennetin kapılarını açık bırakmış da bu melekler güzeli buraya mı kaçmış?" desem.. Ama ağlar

DÜĞÜN GECESİ BİR BABADAN KIZINA MEKTUP Canım Babam

Uzun zaman oldu hikaye paylaşmayalı. “Tatlıya Bağlayalım” kitabından bir hikaye. Yaz üzeri düğünler arttı. Bir babanın kızına nasihatleri. Tüm evliler ve evlenecek olanlar için. Canım Babam Gelin arabasında âdeta cenaze havası vardı. Gelin ve damadın ikisi de bir karış suratla, hiç konuşmadan oturuyorlardı. Düğün az önce bitmiş, evlerine gidiyorlardı. Arabaya oturana kadar düğünde ikisi de zoraki gülümsemişlerdi. Artık bütün enerjileri bitmişti. Oysa bu günü ne çok beklemişlerdi… İki yıl olmuştu tanışmalarına. Çok sevmişlerdi birbirlerini. Düğün günü ömrünün en mutlu günü olacak diye düşünmüştü Mehlika. Bu yüzden bugünü burnundan getiren kayınvalidesini bir kaşık suda boğmak istiyordu. Kayınvalidesi hiç kimseyi dinlememiş, ucuza gelsin diye kendi istediği düğün salonunu tutmuştu. Salon davetlilere küçük gelmiş, ayakta kalanlar olmuştu. Mehlika ve annesi “Ele güne mahcup olduk!” diye çok fena sinirlenmişlerdi. Mehlika düğün boyunca söylenmese Abdullah için bir problem yoktu.

BİR BABADAN KIZINA MEKTUP

Gelin arabasında adeta cenaze havası vardı. Gelin ve damadın ikisi de bir karış suratla, hiç konuşmadan oturuyorlardı. Düğün az önce bitmiş, evlerine gidiyorlardı. Arabaya oturana kadar düğünde ikisi de zoraki gülümsemişlerdi. Artık bütün enerjileri bitmişti. Oysa bu günü ne çok beklemişlerdi? İki yıl olmuştu tanışmalarına. Çok sevmişlerdi birbirlerini. Düğün günü ömrünün en mutlu günü olacak diye düşünmüştü Mehlika. Bu yüzden bugünü burnundan getiren kayınvalidesini bir kaşık suda boğmak istiyordu. Kayınvalidesi hiç kimseyi dinlememiş, ucuza gelsin diye kendi istediği düğün salonunu tutmuştu. Salon davetlilere küçük gelmiş, ayakta kalanlar olmuştu. Mehlika ve annesi "Ele güne mahcup olduk!" diye çok fena sinirlenmişlerdi. Mehlika düğün boyunca söylenmese Abdullah için bir problem yoktu. Anne babası aksaklıkları gidermek için uğraşıyorlardı. Ayakta kalanlara sandalye ve masa ayarlamaya çalışıyorlardı. Düğün bittiğinde Mehlika salonda anne babası ile vedalaştı. Annesinin