Ana içeriğe atla

Kedilerin, Minnoşlukları Altında Yatan Birbirinden Garip Davranışları

Kedilerin, Minnoşlukları Altında Yatan Birbirinden Garip Davranışları

Sözlük yazıları; günlük hayat içerisinde sahibi oldukları ya da bir yerlerden tanıdıkları kedilerin acayip, komik ve aynı zamanda da ilginç olabilen şirin anılarını paylaşmış.
Kedilerin, Minnoşlukları Altında Yatan Birbirinden Garip Davranışları

benim kedi bahçeye inip oynuyormuş gibi yapıp meğerse mahalledeki esnafı tek tek ziyaret ediyormuş. takip ettim demin, "kolay gelsin ağa, naptınız" der gibi bilgisayarcıya girdi, biraz yattı, çıktı, terziye girdi, terzi buna kaşar verdi biraz, yedi, kendini sevdirdi, çıktı sucunun dükkanına girdi. biraz sucuyla sohbet etti miyav miyuv, o da buna poğaça ve su verdi... dışarı çıkıp beni gördü, "miki" dedim, çığlık çığlığa koştu geldi yanıma, beraber eve çıktık. bu var ya, esnafı kandırıyor, her biri kendi kedisi olduğunu, dükkanda olmadığı zamanlar bahçede oynadığını sanıyorlar. ben de evde olmadığı zaman bahçede oynuyor sanıyordum çünkü. hepimizi idare ediyormuş meğerse.




mal olan sahibine sabırla dert anlatmaya çalışması... kendi kendine oyun icat ettiğini, aylardır bana öğretmeye çalıştığını yeni anlamış bulunuyorum. hayvan ağzında oyuncağıyla geliyor, yanıma bırakıyor, miyavlıyor.. ben sap sap bakıyorum kendisine. aylardır bu böyle. en sonunda beni oyuna katmaya çalıştığını anladım da birlikte oynamaya başladık. ben atıyorum, o yakalayıp getiriyor, avcuma bırakıyor oyuncağı, sonra miyav deyip haber veriyor, ben yine atıyorum filan. mutluyuz, beni eğitilebilir bulup hemen vazgeçmediği için müteşekkirim kendisine.


büyük bardaklara kafasını sokup o suyu mutlaka içtiğini fark etmemden sonra suyumu uzun termos tipi bardaklara koymaya başlamıştım ki kedim olacak dümbüğü geçenlerde patisini içine sokmuş ıslatıp ıslatıp yalar, saçlarını falan düzeltirken yakaladım. kim bilir kaç zamandır ben onun kaşla göz arası abdestlendiği suları içiyorum. :( eşek sıpası.



ağlayan sahibini teselli etmek için ağzına oturmak.
canım sıkkın, ağlamışım, başım ağrımış, salondaki koltuğa uzanmış, gayet amerikanvari battaniyeme sarılmışım, tavana bakıp hem ağlıyor hem düşünüyorum... halimi gören kedim gelip ağzıma oturup büyük bi iştahla gurlamaya başladı.
o an hala gözümün önünde; önce geldi eğildi yüzüme baktı, biraz göz yaşlarımı yaladı, ne yapacağını bilmez halde iki kere göğüs kafesimin üstünde döndü, sonra bi kıç gördüm, ondan sonrası karanlık... öyle şiddetli güldüm ki derdimi unutturdu sıpa. bayağı bayağı götüyle susturmaya kalktı beni, müdür bu buna konuş dedi.

elektriklisandalye 
kirli sepetinden çıkarabildiği şeyleri (tişört, don, çorap) taa arka odadan salona getirip, "bak senin için avlandım" tavrıyla ayağımın dibine bırakması.
sweatshirt gibi büyük parçaları da 1-2 metre kadar zorla sürükleyip, yorulunca ağlama benzeri tuhaf bir miyavlamayla beni ayağına çağırması. yanına gidene kadar avaz avaz miyavlaması.
kör olduğu için, ağzına aldığı parçanın büyüklüğünü kestiremeyip, yatak örtüsü, pike gibi kocaman şeyleri de taşımaya yeltenmesi. ki bu girişim, ancak yataktan yere inebilmekle sonlanıyor haliyle. olsun, o yine de ağzında pikenin ucunu bırakmadan beni çağırıyor. gidiyorum, bana sunduğu avını alıp, başını okşuyorum, gururlanıyoruz ailecek.
kahpe felek 
şimdi şöyle bir şey var ki, kediler nereye def-i hacet edeceklerini bilmiyorlar. bu alışkanlıklarını yetişkin kedileri izleyerek öğreniyorlar. "hmm bir yere giriyoruz, oraya çömeldikten sonra sabit bir yere gözümüzü kırpmadan bakıyoruz ve işimizi görüyoruz. sonra da böyle fışı fışı kollarımızı oynatıyoruz" şeklinde bir öğrenim söz konusu.
ancak olayı yanlış anlayanlar da yok değil.
kum kabına giriliyor, orada hacet gideriliyor. buraya kadar normal. bu noktaya kadar bir problem yok. ders iyi tatbik edilmiş, özümsenmiş. uygulama da kusursuz.
ancak bundan sonra kritik bir hata var; pisliğin üstünü kapatma maksadıyla yapılan fışı fışı hareketinin kumun içinde yapılması gerekiyor. kum kabından çıktıktan sonra, parkelerin üzerinde değil. o yanlış. orada ezbercilik var.

dream endless 
kuru mamasını ağzında taşıyarak televizyon önüne getirip biriktirmesi ve televizyon izleyerek yemesi.
eli eli lema sevaktani 
kar, kış, ayaz derken yüzüm biraz kurudu. ben de kremden falan çok hoşlanmadığımdan, zeytinyağı süreyim dedim. iki gündür köşe kapmaca oynuyoruz bizim sıpayla. manyak mıdır nedir, önüne yağ koysan dönüp bakmaz, yüzümdeki yağa taktı kafasını. yalamadan rahat duramıyor. mır mır gurr kır kır mırr mır diye kovalıyor beni. yakaladığında kucağıma atlayıp yalamaya başlıyor. pis sapık! ananım ben senin!!!
ben butun cbnce dizilerini izliyorum 
yatağımın üzerini tüy etmesin diyerekten yorganımın üzerine örtü serdiğimden beridir örtünün altında uyuyor şerefsiz. garipliğinden ziyade ibnelik olsun diye yapıyor sanırım. örtüyü de çekmiş boğazına kadar, kafa yasıkta, sanırsın york düşesi amına koyiim. o da kimse artık.
kizil sakal 
gün geçmiyor ki yeni bir gariplik yaşanmasın!
dün akşam fox tv'de maymunlar cehennemi başlangıç filmi gösteriliyordu. maymun ekrana gelince farkettim ki, bizim ufak fırlama ekrana kilitlenmiş, tüyler kirpi gibi olmuş, gözler kamyon sellektörü gibi açılmış. hatta maymuna yakın çekim yapılan sahnede birden öyle gerildi, gözleri öylesine büyüdü ki, lan benim görmediğim ne görüyor demeye başladım. ama asıl gariplik sonrasında yaşandı.
maymuna yakın çekim yapılırken bizim gergin kedi, kafasını kaldırıp bana bakmaya başladı. bir bana bakıyor bir maymuna. bir bana bir ona. ben zannetti zaar. dellendim. kerataya bak lan!
kafkaesque 
bana geçenlerde kolonya doldururken kullanılan minik hunilerden lazım oldu. önümüzdeki günlerde de gerekecek, yani lazım oldu, bulamadım, geçti gitti değil, gene lazım.
bu sabah bizim kedi odalardan birinde kenarda duran içinde yün, takı malzemesi, ıvır zıvır bulunan torbaları uzun uzun karıştırdı, gayet kararlı bi şekilde bi şeyler aradı, ve ağzına aldığı küçük yeşil huniyi (evet huni) koridora getirip bıraktı.
sonra odaya geri döndü, tekrar karıştırdı karıştırdı ve bu kez ağzına sarı bir küçük huni alarak tekrar koridora getirip bıraktı.
o torbaların içinde huni muni olduğundan kimsenin haberi yoktu.
zaten kediye "ya huni lazım bi bulabilir misin?" de demedim. hatta huni gerektiğinden bahsetmedim bile?
sanırım o hunileri bu olaydan sonra kafamıza takmamız için çıkarttı.

magdalena 
bi yere çıkmaya çalışırken kayıp düştüğünde, eğer kendimi tutamayıp gülersem, koşup gelip saldırması. utanıyo mudur nedir. ahahahah anam geliyo geliyo.
ben butun cbnce dizilerini izliyorum 
kadıköy'den moda'ya doğru yürüyorum deniz kıyısından. kayaların üstünde kedi gördüm bi tane. yanımda mama var. döktüm önüne, hıtır hıtır yiyo bu. bitirdi, ondan sonra gel azıcık seveyim dedim. severken bu iyice yaklaşmaya başladı. montumun açıklığından kafasını soktu. üşüdü heralde dedim, bi baktım tamamen içeri girmeye çalışıyo. aldım kucağıma ben de, oturdum hemen o kıyıdaki banklardan birine. bu girdi montun içine, arada kafasını çıkarıp bana bakıyo. hoşuma gitti benim de. öyle oturuyoruz. patileriyle göbeğimde yatacağı yeri ayarlıyo. tırnaklarıyla çekiştiriyo falan. gömleği mahvetti de, sağlık olsun.
sonra bi fark ettim ki bu göt meğer yer hazırlamıyomuş. kucağıma sıçmış, üstünü örtüyomuş. bak sinirlendim yine.
kirk karaktere sigmayacak adam 
ezan okunduğunda annemi bularak miyavlamaya ve koşturmaya başlayıp, annem namaz kılarken yanında kıbleye dönük bir biçimde kıpırdamadan oturması vardı mesela. mekanı cennet olsun.
pipisiolmayangil 
böyle duruyor ya, koltukta oturuyor misal, birden "gidip biraz da şu kapının önünde oturayım" diye düşünüyor. olay yok, ses gürültü yok, odaya yeni giren çıkan hiçbir şey yok, durduk yere kalkıp gidip kapının oraya yere oturuyor. hiçbir şey olmamış gibi, gayet cool böyle. üç beş orada oturup sonra yine kalkıyor, "gideyim de biraz da çamaşırlı odada oturayım." niye ya niye? niyesi yok işte. herif kedi.
3141592653 
yaşları ilerledikçe değişen ve artan garipliklerdir.
misal son zamanlarda, evde bulduğu her türden tuşlara basıyor evdeki manyak. ama evde kimse yokken. bir geliyorum eve, açık bıraktığım bilgisayarımda, explorer'ın adres çubuğunda alenen ''6+9'' yazıyor. çıkarken kapattığımdan emin olduğum klima 30'a abanmış vaziyette çalışıyor. ketıl'da su kaynıyor. noluyor lan? ben yokken keyif yaptığını falan düşünmeye başladım. yakında televizyon kumandasını da ele geçirir bu. korkuyorum.
edit: belki bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordur ya da bu bir şifredir falan diye, 6+9 yazan adres çubuğunu enterladım. bi bok çıkmadı, hayır. salağım ben, evet.

mavikedi 
yeni gelen yavrumuz küçük ve pranoyaktı biraz. diğer kedilerden de korkuyordu. kendine güveni gelsin diye bir kedi ile karşılaştığında kendisi fark etmeden arkasından, karşısındaki kediye hareket çekiyor ve korkutup kaçırıyordum, bizimki de aynı anda kediye hareketler çektiğinden, öküz kadar kedilerin kendinden kaçtığını sandı. sonuç iyi oldu kendine güveni geldi ama o da fazla geldi. şimdi de araba, kamyon, köpek, gergedan, sibirya kurdu ne varsa saldırıyor mal. geçen gün, beton mikserine hırladı.
kiri 
elektrik süpürgesini sevmesi. süpürgenin önüne yatıp sahibine karnını, sırtını süpürtmesi, süpürülürken mır mır mırıldaması.
nerde bir kirli, terli, giyilip giyilip sepete atılmış tişört varsa özenle üstüne yatması. snif snif koklaması, ter kokusunu üstüne sindirmesi, ter koka koka gezmesi. kucağına alıp sevenlere "ter kokuyo lan bu kedi o_0" dedirtmesi.
banyo yapmayı sevmesi. yıkanmak isteyince miyavlayarak musluğu açtırıp altına girmesi, akan suda hep su içip hem de yıkanması.
laftan sözden anlaması, gel deyince gelip git deyince gitmesi. yaramazlık yaptığında bir şşştt ile yaramazlığı kesmesi. ingilizce anlaması. out deyince dışarı çıkması. (ona demiyo olsam bile)
saç kurutma makinesini sevmesi. biri saç kuruturken iki dakka rahat bırakmaması, fön makinesi kendisine doğrultulunca çok sevinmesi, orasını burasını fönletmesi, mırlaması.
manyak mı lan bu kedi?

zipirinsan 
sabaha karşı bir saatte uykudayken - ben diyeyim saat üç, sen de dört sözlük - burnunun dibinde dikilip seni izlemesi. kabustan uyanıp gözünü açıp karanlıkta tam dibinde seni izleyen iki parlak gözle karşılaştığında gördüğün şeyin kedi olduğunu anlayana kadar geçen saniyeler çok fantastik oluyor.
sapık desem değil, psikopat desem değil, hayvan desem bi tuhaf.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun

Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun Mülakatta "bize kendinden bahset" denildiğinde bu cevaplardan uzak durun 12/10/2014 11:12 A+ A- Her iş görüşmesinde mutlaka sarf edilen "bize biraz kendinden bahseder misin?" sorusu, aslında görüşmenin en kritik sorusudur. Bu soruya verdiğiniz cevaplara çok dikkat etmelisiniz. Eğer bir iş görüşmesindeyseniz mutlaka karşı taraf size “Bize kendinden bahset” der ve siz de ter dökmeye başlarsınız. Gerçek şu ki bu soru görüşmelerin en kritik sorusudur ve konuşmanın gidişatını belirler. Verdiğiniz cevap işe alınıp alınmamanızda çok büyük rol oynar. The Undercover Recruiter adlı internet sitesi, bu soruyu yanıtlarken dikkat etmeniz gereken 2 kuralı derledi. 1. Hayat hikâyenizden bahsetmeyin İlk kurala uymak gayet basit. Aday kişi eğer mülakata hazırlıksız gelmişse “Bize kendinden bahset” denildiğinde bütün hayat hikâyesini anlatmaya başlar. Aslında karşı taraf evcil hayvanlarınızın ad

1 den 5 e kadar 5 dahil mi ? yoksa dahil değil mi ? e kadar dahil mi 1'den 10'a Kadar Diyince 10 Dahil Olur mu Aralık Belirtmek

  Aralık Belirtmek    26.07.2017 'e kadar harcama yapmanız gerekmektedir bu nedir 26 dahil mi değil mi değil mi    26. gün dahil oluyor arkadaşlar ÖDEVİNE ÜCRETSİZ YARDIM                                AL! Selam! Ödevlerinde herhangi bir problem var mı diye merak ediyorum. Burada size yardımcı olabilecek birçok kişi var :) Ayrıca benim son sorum 10 dakika içerisinde yanıtlandı :D Neyse, devam et ve kendin dene.  Ana Sayfa 09. Sınıf10. Sınıf11. Sınıf Matematik Kitapları Matematik Soruları Aralık    Aralık Belirtmek Aralık: iki sayı arasındaki tüm sayılar demektir. Örneğin: 1 ve 6 arasındaki tüm sayılar bir  aralık  belirtir Tüm Sayılar Mı? Evet. Bu iki değer arasında yer alan tüm gerçek sayılar bu aralığa girer. Örneğin: 2 ile 4 arasında şunlar vardır: 2.1 2.1111 2.5 2.75 2.80001 π 7 / 2 3.7937 Ve daha fazlası! Peki Aralıkta Belirtilen Sayılar Dahil Mi? Hmmm... Bazen dahildir, bazen de değildir. Bunu belirtmemiz gerekir. Örn

kopyalanmayan siteler nasıl kopyalanır Sağ Tıkla Kopyala Engelli Sitelerden Veri Nasıl Kopyalanı

kopyalanmayan siteler nasıl kopyalanır Kopyala yapıştır internet yaşantımızın en önemli parçalarından biri haline geldi.Çoğu insan işleri gereği araştırdığı bir bilgiye ulaşır ulaşmaz web sayfasındaki içeriği hemen kopyalayıp kendine almak ister.Bunu yaparken kaynak vererek yapmasında elbette sakıncası yok.Tabii bunu içeriği çalmak adına kendi sayfasına ekleyenleri de her zaman olduğu gibi kınıyoruz.Biz yine de iyi düşünerek web sayfalarındaki içeriği kaynak vererek   sağ tıkla kopyalama engelli sitelerden veri kopyalama  bir başka deyişle  kopyalama engeli kaldırma  nasıl yapılır onu paylaşacağım Çoğu blog sahibi sağ tıkla kopyalama özelliğini engellemek için JavaScript tekniklerini kullanırlar.Böyle bir engelleme yapan web sitesine giriş yaptığınızda sağ tıkladığınız zaman ya tıklanmadığını görürsünüz ya da bir uyarı mesajı ile karşılaşırsınız.   Right-Click on this site is disabled  … gibi. Neden sitelerden kopyalama ihtiyacı duyarsınız ? Bir ödeviniz olduğunu dü

Bal Neden Kristalleşir ? :

Bal Neden Kristalleşir ? : Balın zamanla donması veya halk arasındaki tabir ile kristalleşmesi, içinde sahte olan bir şeyler olduğu ve balın hileli veya kalitesiz olduğu gibi yanlış bir inanış ve izlenim doğurmaktadır. Balın donmasının sebepleri; Başta sıvı balın zamanla kavanozun dibinden başlayarak yukarıya doğru katılaştığı doğal bir süreçtir, tabii bal, özellikle çiçek balı zamanla ve saklama koşullarına bağlı olarak donar. Ağızda bıraktığı his balın içindeki doğal şeker yapılarının zamanla kristal hale dönmesidir. Bir süreç kaynağı olan çiçeğe bağlı polen yapısı, baldaki doğal şeker yapıları, saklama koşullarındaki ortam sıcaklığına bağlı olarak hızlı veya yavaş gerçekleşir ve zamanla doğal çiçek balı donabilir. Balı buzdolabında veya soğukta saklamak özellikle bu süreci hızlandır. Doğal olmayan sahte bal yani içine bir şekilde şeker şurupları katılmış (hile yapılmış) veya aşırı ısıtılmış bal donmaz, kristalleşmez, ancak unutulmamalı ki salgı balı, yani çam balı yapı

MKK işlem ücreti nedir? Neden hesabımdan tahsil edilir?

MKK işlem ücreti nedir? Neden hesabımdan tahsil edilir?by Finansçı/ 12 Haziran 2015/ Gündem/ 4 yorum Mkk işlem ücreti Banka hesabınızdan neden tahsil edilir? Hangi işlemler için Mkk ücreti ödersiniz? Banka hesabını sürekli takip edenlerin neredeyse her ay görebileceği bir masraf türüdür mkk işlemi. Fakat çoğu tüketici bu masrafın neden tahsil edildiğine dair fikir sahibi değil. MKK işlem ücreti nedir? Neden hesabımdan tahsil edilir? Bankadaki hesabınızdan aylık yada üç aylık yada yıllık periyotlar da kesilen fon alış satış işlemleri, devlet tahvili,hisse senedi yada repo gibi yatırım ürünleri kullanımına karşılık Mkk tarafından bankaya Banka tarafından da hesaplarınıza aktarılan bir masraf türüdür. MKK (Merkezi Kayıt Kuruluşu) Banka’ da yapmış olduğunuz yatırım işlemleri sonrası aldığınız payın saklamasının yapıldığı kurumdur. Bu saklama işleminin karşılığı belli periyotlar ile hesabınıza borç kaydı yaratılır. Mkk masrafı ödememek için ne yapmalısınız? Aslında bunun cevabı

"Bir ŞARKIN olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet

🌈 🐬 🎶 "Bir ŞARKIN olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. Bir tane en yakın ARKADAŞIN olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” biraz gülün, biraz ağlayın. Bir tane ÇOK BÜYÜK AŞKIN olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanin acıyarak. “O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?” diye sorgulayarak. Artık bir şey hissetmesen de “başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım” diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, e

Sürekli Hapşırma Ve Burun Akıntısı > Rinit (nezle) Nedir?

Sürekli Hapşırma Ve Burun Akıntısı > Rinit (nezle) Nedir? Burun estetik kaygılarımıza en fazla maruz kalan organımızdır. Çoğu insan güzel görünümlü bir buruna sahip olmak ister ve bunu gerçekleştirmeye çalışır. ANCAK, önemli fizyolojik fonksiyonları olan bu organ bazı insanlarda görüntüden daha ciddi bir soruna neden olur: Rinit Rinit burun iç kısmını döşeyen ve mukoza adı verilen dokunun inflamasyonudur (iltihabi reaksiyonu). Rinitlerin yaklaşık yarısı allerjiye bağlıdır. Rinit sık görülen bir hastalıktır. Toplumun ortalama %10 ‘unda allerjik rinit vardır. Bu oran diğer allerjik hastalıklarda olduğu gibi her geçen yıl artmaktadır. Allerjik ya da değil, rinitler her yönüyle önemli hastalıklardır. RİNİTLER ÖNEMLİ HASTALIKLARDIR 1. Rinit belirtileri (burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, koku almada azalma, konjunktivit…) günlük yaşamı olumsuz etkiler. 2. Yorgunluk, algılama güçlüğü, uyku bozukluğu gibi dolaylı rinit belirtileri de günlük yaşamı o

SATIŞ ÜZERİNE ÖZLÜ SÖZLER

SATIŞ ÜZERİNE ÖZLÜ SÖZLER Satış ahlakının bir numaralı ilkesi şudur: Alıcıya yarar sağlamayan bir satış, satıcıya zarar getirir. Satış danışmanları ben merkezci konuşma biçiminden sakınmalıdır. Ne denli alçakgönüllü konuşursanız konuşun, bu tür konuşma itici gelir. Satış danışmanı olarak, müşterinizi inandırmak zorundasınız. Bunu başarabilmek için teklif ettiğiniz ürünün değerine, temsil ettiğiniz firmanın üstünlüğüne ve kendi yeteneğinize, öncelikle sizin inanmanız gerekir. Acele hareket yalnızca sinek yakalamaya yarar. Rus sözü Küçük kusurlarımızı itiraf edişimiz, büyük kusurlarımız olmadığına herkesi inandırmak içindir. La Rochefoucauld Daima doğru söyleyin ki, söylediklerinizi hatırlamak zorunda kalmayın. T.L.Osborn Sadece kar için yönetmek, skor tablosuna bakarak tenis oynamaya benzer. Ichak Adizes Ancak aptallar ve ölüler düşüncelerini hiç değiştirmezler. J.R.Cowell Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından başka bir şey değildir. Henry Ford

“Kısa film nasıl çekilir?”

Date: 25 Mayıs 2015 Author: Sinema Kütüphanesi 2 Yorumlar       2 Votes “Kısa film nasıl çekilir?” sorusuna cevap vermek pek kolay değil çünkü filmin kısa olması kolayca yapılacağı anlamına gelmiyor maalesef. Kısa film herşeyden önce emek ve iyi bir ekip ister. “Bir kısa film nasıl çekilir?” sorusuna yaşanarak tecrübe edilmiş derslerden kısa cümleler ve yazdığımız diğer makaleler: Senaryo Senaryo aşaması çok önemli, mutlaka bir bilene danışın. Senaryonuzdaki fikrin ne kadar güzel olduğuna dair onay almak yerine gerçekçi eleştirilerin peşinden koşun;  kızmayın, darılmayın, bozulmayın. Senaryonuza dünyanın yeni harikasını bulmuş gibi yaklaşmayın, özellikle  işin ehli kişilerden gelen eleştirileri kulak ardı etmeyin. Storyboard çizerseniz çok iyi olur. Ekip Kendinize bir ekip kurun. Arkadaşla, eş dostla değil gönüllü profesyonel oyuncularla çalışın, iyi bir senaryo ve ekibe asla hayır demezler. Kısa Filminizde Profesyonel Bir Oyuncuyla Çalışmak İçin… Görüntü yönetmeni,

Bir Teselli Ver Orhan Gencebay

Bir Teselli Ver  Orhan Gencebay Bir teselli ver, Bir teselli ver, Yarattığın mecnuna, Bir teselli ver. Sevenin halinden, Sevenler anlar, Gel gör şu halimi, Bir teselli ver. Aramızda başka, Biri var ise, tertemiz aşkımı, Bana geri ver. Ben zaten her acının, Tiryakisi olmuşum, Ömür boyu bitmeyen, Dert ile yoğrulmuşum. Gülemem sevdiğim, Ben sensiz aah yaşayamam, yaşayamam. Bana ne gerek, Bana ne gerek, Senin aşkından başka, Bana ne gerek. Aşkın zehir olsa, Yine içerim, Yolun ecel olsa, Korkmam geçerim. Yeter ki sevdim de, Ben bu aşk ile, Dünyanın kahrına, Gülüp geçerim. Ben zaten her acının, Tiryakisi olmuşum, Ömür boyu bitmeyen, Dert ile yoğrulmuşum. Gülemem sevdiğim, Ben sensiz aah yaşayamam, yaşayamam. ben zaten her acının tiryakisi olmuşum  orhan gencebay ben zaten her acının tiryakisi olmuşum indir  sözleri